27 Nisan 2010 Salı

Maçın adamı yine Umut.. Es-Es 1 Trabzonspor 0


Maçta sevindiğim şey, haftaya Umut’un oynamayacak olması.. Umut’un gördüğü kart o kadar salakça görülmüş bir kart olmasına rağmen, ve onun yüzünden Trabzonspor yenilmiş olmasına rağmen Umut’a bir Trabzonspor’lu olarak kızmıyorum.. Çünkü haftaya oynamayacak ve bu çok nadir olan çok değerli birşey bir Trabzonspor taraftarı için.. Bu öyle birşeyki, örneğin bu yıl Umut’un oynamadığı maç yok. Son yıllarda Umut’un oynamadığı maç sayısı üçü beşi geçmez zaten.. Çok nadir olan açıklanamayan bir doğa olayı gibi..


Maça gelince, tamam 10 kişi kalmış olabilirsiniz.. Ama 10 kişi kalmış olmak demek, yenilmemeye oynamak mıdır ? 10 kişi kalan bir takımın maç kazanma şansı hiç yok mudur ? Takımın 10 kişi kalması tüm takımın inancını götürmüş resmen.. Nerde takım ruhu ? Nerde isyan ? Nerde “biz on kişi de rakibe kök söktürürüz” inancı.. Trabzon ruhu budur aslında.. İsyan yani.. Zamanında 3 İstanbul takımına karşı alınan şampiyonluklarda da bu isyan vardı. Eşit şartlarda yarışmasakda kazanabiliriz isyanı.. İşte Umut’un kırmızı kartından sonra olması gereken bu isyan yoktu.. Trabzonspor’un en büyük sorunu budur. Ve Bursaspor’da olan da bu isyan ruhudur işte.. Bu yıl geriye düştükleri pek çok maçta Sercan ve Volkan’ın isyanları bugün Bursaspor’u bu noktaya getirdi.. Bursaspor’un başarısının cevabı da budur..

Eskişehirspor haklı bir galibiyet aldı. Güzel oynadılar, galibiyet için herşeyi denediler ve son dakika da olsa hakettikleri üç puanı aldılar. Alakasız pozisyonlara penaltı diye isyan etmeleri komikti. Giray’ın ellerini arkada birleştirdiği pozisyonda (daha neresine soksun ellerini ?) Rıza Çalımbay’ın isyan etmesi, hakeme bela okuması (görüntülerden belli) çok vahim. Demek Rıza Çalımbay oyunun stresi içinde kayboluyor, maça bir taraftar gibi bakıyor, bilinçli bir şekilde maçı izleyemiyor. Rıza Çalımbay’ın ben hangi psikolojiyle taktik müdahaleler yaptığını çok merak ediyorum, ki Eskişehirspor kendisiyle sözleşmeyi uzatmışta.. Türkiye’de yeni nesil hocalara (benim oyunculuk dönemlerini hatırladıklarıma) fazla değer veriliyor. Evet, bazıları bunu hakediyor (Ertuğrul, Şifo Mehmet gibi) ama bazıları da haketmiyor (Tolunay, Rıza gibi) malesef.. Rıza Çalımbay ile Eskişehirspor en fazla bu kadar olur... Devlet desteği çekilince de ne kadar ayakta kalır Es-Es bilemiyorum.. Oysa futbol kültürü olan, renkli tribünleri olan, Süper Ligde üst sıraları zorlaması gereken bir kulüp. Bir de yeni bir stadyumu hakeden bir kulüp, an azından onlara yapacaklar.. Bize yapan da yok..

Onur için birşeyler yazmadan olmaz tabi bu maçta.. Çok şık kurtarışlarından ziyade, kendine güveni ve ne yaptığını bilen hareketleri beni çok mutlu etti. Maça da en çok isyan eden yine Onur’du.. Sylva’dan çok şey öğrenmiş bu arada, yer tutuş topu oyuna sokuş konularında Sylva’yı hatırlatıyor sürekli, ve hatta yeşil kaleci kazağı giymesi bile Sylva’yı hatırlatıyor.. Kalecilerin yeşil kazak giymesi de ünlü bir olaydır. Çimenle aynı renkte olup, forvetlerin kalecinin pozisyonunu seçmesini zorlaştırmaktır amaç burda.. Onur da bu amaçla mı yapıyor bilmiyorum ama genelde bunun nedeni budur. J.M.Pfaff’ı çok iyi hatırlarım, hep yeşil kaleci kazağı giyerdi misal. Onur için tek bir eleştirim var, kornerlerde arka direğe adam koymaması. Bunu da Sylva’dan öğrendi sanırım ama unutmasınki geçen sene çok kritik iki maçta arka direkte adam olmadığı için gol yeyip puan kaybetmiştik. Sanırım içerdeki İstanbul Belediye ya da Denizli maçıydı 1-0 yenildiğimiz, bir de inönü’deki BJK maçında Bobo’nun kafa golü arka direğe gitmişti.. Başka goller de olabilir, bunlar benim hatırladıklarım..

Şenol Hoca’nın kafasından neler geçiyor bilmiyorum ama maç sonu konuşmasında “%100’ünü sahaya vermeyen adamlarla ben yarı yolda kalırım” sözü çok şey anlatıyordu.. Kafasında çok şey var belli, umarım bir de yeni santrafor vardır kafasında.. Önümüzdeki yılın ilk 11’inde Umut yoktur umarım..

4 yorum:

Galeni dedi ki...

eline sağlık...
Bu hafta ben maçı izlemedim. Teo nun sakatlanıp kadrodan çıkarıldığını öğrenince vazgeçtim izlemekten. Çünkü umutu izlemek istemedim. Adı umut ama kendisi karamsarlık kaynağı olan bu kişi Trabzonspordan ayrıldığı gün bizim bayramımız olacak. Tıpkı ruhsuz g. ünal gibi...
Koşuyormuş hopluyormu zıplıyormuş bunlar hikaye, çok koşan iyi topcu olsa bugün usain bolt barcelonada oynardı...
saygılar...

Ömer Faruk dedi ki...

Tebrikler güzel yazı.Yalnız atladığın Umuttan daha fazla dün takımına ihanet eden bir oyuncu vardı sahada Selçuk İnan.Artniyetli düsünüyorum artık yeter Bu adam iki pozisyon üstüste rakip takıma asist yapıyor evet iddia oynadı galiba kendi takımının mağlubiyetine.Yazık günah Şu Onurlu Genç çoçuğun Tek başına EsEse ben Fırtınayım demesi ve golden sonra gözyaşlarını tutaması üzdü beni.Yoksa aynen bende Umutun Kırmızı kartına en çok sevinenlerdenim.Tamda bu adam hiç mi cezalı olmaz ya da sakatlanmaz diye söverken gelen kartın ayrı bir zevki oluyor.Onur konusunda bence kale vuruşu ve degajlarını geliştirirse bence mükemmel bir kaleci izleyeceğiz.

Muratonovic dedi ki...

@ Galeni, Umut bence rotasyon oyuncusu.. Iyi bir yedek olur, fazlasi degil.. Herkes de goruyor bunu.. Bakalim ne zaman anlayacak bizim yonetim bunu.. Senol Hoca biraz anlamis gibi diye umit etmek istiyorum..


@Omer Faruk, Walla Selcuk'u ben cok begenirim.. Takim icinde cok goze batmasada cok dogru isler yapiyor ve cok kilit bir isim.. Collman'la beraber, Trabzonspor'un Xavi-Iniesta'si olabilirler..

Macin sonundaki hatalari cok vahim tabi, affedilir gibi degil.. Ama uzun bir sure 10 kisi oynayan takimda, asiri yorgunluktan dolayi bu hatalari yapti diye dusunmek istiyorum.. Engin'in son dakikalarda artik topu kontrol edememesi gibi.. Art niyeti aklimin ucundan bile gecirmiyorum.. Trabzonspor formasi giyen bir oyuncu boyle kuculemez.. Bence siz de oyle dusunmeyin..

Galeni dedi ki...

dostum maalesef Şenol hoca Umuttaki umutsuzluğu farkedemiyor. Eğer etseydi teoya yaptıklarından sonra sanki ödüllendirir gibi teoyu oyundan alıp onu sahada tutmazdı...
Ligde hedefin kalmaığı şu son maçlarda tek forvet teoyu oynayıp kazanma yoluna gitmeyi ben düşündüğüme göre Şenol hoca haydi haydi düşünür, ama neden gerçekleştirmez orasını anlamam.
bir de ülkelerinden gol kralı gelenler bizde gol atamadan gidiyor. Örnek:Rune Lange, tomas jun, teo, bir de adını hatırlamadığım lakabı "ciguli olan birisi vardı.
Saygılar