11 Nisan 2010 Pazar

Beşiktaş - Trabzonspor : 0-0



Dün akşam maçtan önce Trabzonspor'un 49 değilde 54 puanı olsaydı Beşiktaş kazanırdı maçı. Trabzonspor stres olmayınca güzel oynuyor, yıllardır hep böyle.. Ne zaman önemli dönemeçlere girse, bu sefer de kaybediyor. Tarih bunun örnekleriyle dolu.

Ama genel olarak güzel oynadı diyebiliriz Trabzonspor için. Hatta maçtan sonra Rıdvan Dilmen'in dediği gibi bir santrafor olmuş olsaydı şu anda Bursaspor'la beraber yarışıyor olabilirdi. Sadri Bsağolsun, umarız bu yıl transferde doğru hamleler yapabilirler..

Beşiktaş ise yaratıcı futbolcularının sakatlığında bu kadar yapabildi ve Trabzonspor'un temposuna dayanamadı. Ama penaltı pozisyonunun bu kadar abartılmasını anlayamıyorum. Evet pozisyon penaltıydı ama ondan çok daha önce bir yan topta, Burak tam topa dokunup golü yapacakken Toraman tarafından yaka paça indiriliyor, bariz penaltı ve hatta belki kırmızı kart.. İşin vahim yanı kimse olayı garipsemiyor. Burak biraz itiraz ediyor, sonra o da bırakıyor. Çünkü ceza sahası içinde bu tip hareketler alışkanlık halini aldı artık ligimizde. Bazen inanılmaz güreş enstanteneleri izliyoruz. Sanki normalmiş gibi, hakemlerde seslerini çıkarmıyorlar. Cezasahasi dışında olsa zart diye faul ama ceza sahası içinde serbest. Akşamki classico'da özellikle dikkat ettim bu tip mücadelelere, evet itişme var ama tutup yaka paça çekiştirmek yok..

Beşiktaş bu maçla şampiyonluk yarışında havlu atmış oldu, belki CL mücadelesi verebilirler. Ama ondan daha vahimi, Yusuf'la, Üzülmez'le ve hatta Rüştü ile devam ederek, M.Denizli ile sözleşme yenileyerek kendisini çok karanlık bir geleceğe sürüklüyor farkında olmadan. Belki de geçen yılki çifte kupa hiç te hayırlı olmadı Beşiktaş için..

Hiç yorum yok: