15 Nisan 2010 Perşembe

Antalyaspor - Trabzonspor 0-0



Kayserispor - Trabzonspor: 1-0

Beşiktaş – Trabzonspor: 0-0

Antalyaspor – Trabzonspor: 0-0


Trabzonspor’un son üç maçı. Gol atamamış.. Başka bir deyişle Trabzonspor toplam 270 dakikadır gol atamıyor. Tamam üç maçta zorlu deplesmanlar kabul ediyorum ama bu mazeret değil. Trabzonspor’un çözmesi gereken bir numaralı sorun gol sorunudur, hemde iki senedir. Gol sorunun iki önemli nedeni var. Birincisi santraforların yetersiz oluşu ikincisi ciddi bir hücum varyasyonu eksikliği olması takımın.

Bilinçsizce ve şuursuzca hücum yapıyor Trabzonspor, hücum gücü tamamen kişisel becerilere kalmış bir durumda. Bu şekilde ligde ilk beş mücadelesi verirsiniz, kupa da da karşınıza güçlü takım çıkmazsa ancak bu şekilde finale çıkarsınız. Daha fazlası olmaz. Çünkü Alanzinho, Engin, Collman her zaman gününde olmayabiliyor ve bu adamların keyiflerini bekleyemezsiniz. Takımın bir hücum planı olması lazım. Nedir Trabzonspor’un hücum planı ? Akşam Trabzonspor nasıl gol aradı ? Şenol Güneş’in kafasındaki gol planı neydi ?

Kanatlardan bindirmeler yapıp mı gol atmayı düşündü, öyleyse to süremeyen Burak’la ve kimsenin oynamadığı sol kanatla mı planladı bunu ?

Defansın arkasına atılan toplarla Umut’u pozisyona mı sokmak istedi, o zaman neden Umut hiç defans arkasına koşu yapmadı ?

Şok presle kapılan toplarla pozisyon bulmaya mı çalıştı Trabzonspor, bunu maçın başındaki Umut ve Alanzinho’nun bilinçsiz presiyle mi başarmayı planladı Şenol Hoca acaba ?

Üzerine gelen Antalyaspor karşısında kontra ataklarla mı gol atmayı düşündü ki en mantıklısı budur, neden tek bir kontra atak yapamadı takım ?

Collman ve Selçuk’la cepheden paslaşarak mı gidilmeye çalışıldı, yoksa ileriye Burak ve Umut’a şişirilen toplarla mı pozisyon arandı ?

Hiçbiri yapılmadı, bilinçli bir şekilde denenmedi bile.. Ve sadece bu maçta değil Şenol Hoca geldiğinden beri denemiyoruz. Broos döneminde en azından bol pas yaparak pozisyon üretmeye çalışıyorduk, tamam başaramıyorduk ama çalışıyorduk, bir plan vardı... Şenol Güneş geldiğinde değişen tek şey takımın kazanma isteği, pres ve tempo gücü ve hırsı oldu.. Artık takım daha çok tempolu oynuyor, daha güçlü ve daha agresif.. Ama hala bilinçli bir hücum planı yok. (Defansif kurgusu da yok ya neyse). Takım istiyor, mücadele ediyor ama ne yapacağını bilmiyor..

Diğer konu da forvet meselesi tabiki.. Umut’un artık yedek kulübesine oturma zamanı gelmiştir. Pres yapıyor koşuyor diye (ki bence boşa koşuyor, bilinçsiz pres yapıyor) yıllardır takımın vazgeçilmezi. Engin’in direkten dönen topunda bizim halısahalarda vurduğumuz gibi adamın üstüne vurdu.. Yok böyle birşey, sen “neden beni milli takıma almıyorlar” diyorsun, “avrupa’da oynamak istiyorum diyorsun” ama bu şekilde olmaz.. Biraz soğukkanlı olur adam, topu sağa sola çeker, fake atar, köşeye plase yapar ama adamın üstüne abanılmaz...

Umut’un yerine Teo’ya şans verilebilir, ve hatta Burak’a da şans verilebilir ki Burak kanat adamı kesinlikle değil. Ne dripling yapabiliyor, ne orta yapabiliyor, ne pres yapabiliyor, ne içeri kat edebiliyor ne de temposu var. Burak’ın kanatta oynaması adamı bitirme planıdır. Bu adam o yüzden Beşiktaş’ta tutunamadı zaten. İlk geldiği bir kaç maç forvet oynadı, dedim oh-ne güzel, Teo-Umut-Burak üçlüsü rotasyon olarak forvet oynayacak, hem rekabet olur hem de üretken olurlar.. Hatta ilk maçlarda biraz öyle oynadı gibi hatta goller de attı Burak.. Ama sonra yok, Burak sağ kanat.. Oysa çok güzel forvet özellikleri var. Defansın arkasına yaptığı koşular (bakınız ilk maçta Antalya’ya attığı gol), güçlü fiziğiyle defansı yıpratması, top indirebilmesi ve Umut’a göre çok daha iyi olan gol vuruşuyla çok rahat forvet oynar, oynaması da lazım.. Belli bir süre düzenli forvet oynayıp özgüveni de gelirse ben Hakan Şükür’den eksik bir yanını görmüyorum. Kalan lig-maçlarında Burak-Teo denenebilir, kaldı ki Umut sonradan girip oyunu hareketlendirme potansiyeli açısından çok daha faydalı olabilir takıma..

Öte yandan Antalyaspor’un da hakkını vermek lazım. Çok zekice ve sabırlı oynadılar, panik yapmadılar, ve sürekli gol aradılar. Trabzonspor’un aksine herşeyi denediler. Aşağıdaki üç istatistik hangi takımın ne kadar çok denediğini çok iyi anlatıyor. Kanatlardan orta yapmamış resmen Trabzonspor, bilinçsizce çekilen şutlar dışında birşey yok...

Toplam Şut: Trabzonspor: 10 - Antalyaspor: 14
İsabetli Şut: Trabzonspor: 1 - Antalyaspor: 7
İsabetli Orta: Trabzonspor: 1 - Antalyaspor: 11


Antalyaspor yapılması gereken herşeyi denedi; kanatlara indiler (gol de zaten Necati’nin kanattan yaptığı ortadan geldi), ortadan denediler, verkaçlar yaptılar şut çektiler, Djehua’ya top indirmeye çalıştırlar ellerinden geleni ortaya koydular ve bunu bilinçli yaptılar. Mehmet Hoca’yı tebrik etmek lazım, zamanında da iyi topçuydu ben çok severdim. Neyse, öte yandan ortasahayı kalabalık tutup top yaptırtmadılar Collman-Selçuk ikilisine ki Trabzonspor’un pozisyon üretememesinin ana nedenlerinden biridir bu. Maçı 2-0 ‘a getirebilirlerdi ama olmadı, şansları yoktu, futbolun adaleti yok meselesi.. Ama tebrik etmek lazım. Ligdeki, Diyarbakırspor’dan sonra belki en kötü kadro onlarda ama futbolun takım oyunu olduğunu gösterdiler herkese..

Final 5 Mayıs’ta.. Belki maçı yerinde izleme ihtimalim de var.. Trabzonspor ve Fenerbahçe Mayıs ayı içinde iki defa çok önemli maç yapacaklar, zevkli mücadeleler olacak.. Umarım Trabzonspor taraftarı hem 25 yıl aradan sonra Fenerbahçe’nin kupayı kaldırmasına hem de son hafta Kadıköy’de şampiyonluk turuna tanıklık etmez, çünkü Futbol yüzünden hakkatten çekmediğimiz çile kalmadı..

Hiç yorum yok: