14 Ağustos 2012 Salı

Lige başlarken Trabzonspor





İlgi alanımıza öncelikle girdiğinden, Trabzonspor'dan başlayalım dedim.. Ama başlarken de son forvet ve stoper transferini bekleyelim de dedim... Ama işte Trabzonspor transferlerini beklemeye kalkarsanız da bir bakmışsınız sezon kapınıza gelmiş dayanmış bile.

N'Doye transferi olsa o kadar güzel olacaktı ki Trabzonspor için diye özetleyebiliriz bu transfer sorununu. Forvet olarak kim alınacak bilemiyoruz ama alınacak ismin kalitesi, Burak'ın boşluğunun doldurulabilmesi Trabzonspor'un bu yıl göstereceği performansın belirleyici kriteri olacak. Hatta şöyle söyliyim, Jaja kalitesinde bir santrafor 75 puana taşıyabilirken Trabzonspor'u, Brozek ayarında bir transfer ise 60 puanı bile göstermeyebilir. Bir futbolcu bu kadar önemli mi ? Şu anki kadro yapısında önemli.


Bir sürü isim dolaşıyor ortalıkta ama hiç bir isim de kuvvetli bir şekilde telafuz edilmiyor, bu aslında bir açıdan iyi bir şey. Jaja gibi son dakikada hiç gündeme gelmemiş bir isim gelebilir. Gelecek isimi bilmeden çok bir yorum yapamıyoruz işte, gelecek isim Burak gibi takıma direk 15-20 puan katkı yapabilecek bir isim de olabilir, Tomas Jun gibi bir hayal kırıklığı da olabilir. Bekleyip göreceğiz, umarız beklediğimize değer.



Bu forvet ismini bir kenarda tutarak başka bir matematikten bahsetmek istiyorum Trabzonspor için. Şampiyonluğa oynayan bir takımın atması gereken 60-70 gol oranından. Evet, bir takım bu kadar gol atması gerekiyor şampiyonluk yarışı vermek için, peki Trabzonspor'da kim atacak bu kadar golü ?

Defans oyuncularından 5 gol gelsin diyelim, Alanzinho-Colman-Adrian-Soner ortasahasından 10 gol diyelim, Olcan-Volkan-Yasin kanatlarından 15 gol, geriye kaldı Halil-Vittek-Henrique forvet hattına 30-40 gol. Geçen sezon Halil-Vittek-Henrique bu skor yükünü tamamen Burak'a bırakmıştı, peki şimdi bu yıl ne olacak ? Olması gereken şu, bu kalan 40 golün en az 15-20 tanesinin yeni transfer tarafından karşılanması gerekir ki kalanlarını da mevcut forvetler atabilsin, ki bu bile onlar için bir çıkış veya patlama sayılabilir. Burada bu skor yükü konusunda en ümit veren isim ise bence Henrique ve Halil.

Gelelim ortasahaya.. Colman yine bu takımın bel kemiği, orta direği, omurgası, kaburgası herşeyi. Eskiden Selçuk'la beraber fark yaratıyorlardı, insanlar Selçuk'u eleştirirken ben yazabildiğim her yerde Colman-Selçuk için Xavi-Iniesta benzetmesi yapıyordum, insanlar ise Selçuk'a Ersun Yanal'ın manevi evladı muamelesi yapıyorlardı.. Bugün Soner var. Selçuk'tan daha yetenekli olduğunu düşünüyorum. Ve burada Trabzonspor'a düşen iki görev var, bir Soner'in gelişim sürecinde sabırlı olmak, iki uzun kontratlarla Soner'i  takımda tutabilmek.

Soner genç yaşına rağmen Colman'ın yanında takımın yükünü çekebilir ve çekmelidirde. 21 yaşında belki ama 17 yaşından beri bu ligde sürekli oynadığı düşünülürse takımdaki yaşça büyük Olcan, Yasin, Mustafa Yumlu gibi isimlerle aynı tecrübeye sahip bile diyebiliriz. Tecrübeli ve genç bir oyuncudan bahsediyoruz burada, liderlik vasıfları olan, soğukkanlı ve belki hepsinden önemlisi zeki. Çok şey bekliyorum Soner'den, milli takımda da ortasahaya Selçuk-Soner ikilisi olarak hizmet edebilecek bir oyuncu.



Kanatları ise Trabzonspor'un en kuvvetli olduğu bölge bence. Olcan geçen seneki formuyla, Volkan ise hazırlık kampı formuyla ümit vaad ediyor. Güçlü kanatların olduğu yerde kafa vuruşu olan forvet ihtiyacı da ayrıca önem kazanıyor tabi, bunu da transfer komitesine hatırlatmakta fayda var. Ayrıca Yasin'i de unutmamak gerekir. Bu üçlünün skor yüküne ciddi katkı yapması gerekiyor bu yıl.

Adrian-Alanzinho gibi yıllardır patlaması beklenilen hücuma dönük oyuncular ise en az forvet transferi kadar önemli diyebiliriz. Bir Jaja etkisi olmasa bile en az 12-15 puan takıma kazandırmaları gerekiyor.

Defans ise Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'da olduğu gibi takımın en kötü ve tedirginlik yaratan kısmı. Süper Kupa finalindeki 5 gol, ve gollerin geliş şekilleri bu yıl izleyeceğimiz defans komedilerinin habercisi aslında, ve bu durum Trabzonspor için de geçerli. 29-31 yaşlarında, Avrupa'nın üst düzey liglerinde oynamış tecrübeli ve pas yüzdesi yüksek bir transferin çoktan tamamlanmış ve hatta takıma uyum sağlamış olması gerekirdi. Sol Bamba'yı henüz izlemedik ama Yobo, Ujfalusi veya Sivok gibi isimlerden bir sınıf aşağıda çıkarsa kimse şaşırmayacak gibi.

Defans konusunda Trabzonspor taraftarı için ümit verici bir konu, birçok insan katılmayacak belki ama, Recep Onur Kıvrak diyebilirim. Son hazırlık maçı olan Orduspor ilk 11'inde Onur'u görmek, acaba bu yıl kalede Onur mu olacak heyecanı yarattı bende. Evet Tolga çok iyi bir kaleci (keşke 4-5 yıl önce de kaleye geçtiğinde aynı seviyede olsaydı) ama Onur çok ayrı bir yerde ve çok özel bir kaleci bence. Efsane olabilecek, takıma direk puanlar kazandırabilecek maç kurtarabilecek bir kaleci.

Şöyle bir örnekle Onur iddamı pekiştiriyim, geçen sezon Tolga tam 39 gol yemiş ligde. İddaalı olacak belki ama Onur bu gollerin belki yarısını yemezdi. Zaten bir önceki sezon da Onur'un yediği gol sayısı 23. Evet her iki kalecinin defans hatları arasında kalite farkı vardı kabul ediyorum (Egemen-Glo vs Giray-Yumlu) ama Tolga'nın kurtardığı pozisyonların yanında yediği gollere de bakarsanız birçoğunda hata olduğunu görebilirsiniz.. Onur'un hatalı gol yediği çok nadirdir. Uzatmayalım, Onur'un bu yıl kaleyi devralması Trabzonspor için çok anlam ifade edebilir. Şenol Güneş'i bu konuda hayati bir karar bekliyor aslında.

Son olarak da Burak için birkaç şey söylemek gerekir tabi. İbrahimovic Inter'ten ayrıldığında Inter taraftarları "artık futbol oynamaya başlayabiliriz" demişlerdi. Sanırım tüm topları Burak'a şişirme işini bırakıp futbol oynamaya başlamak Trabzonspor için bir kazanç olacak gibi.


fotolar resmi siteden.

Hiç yorum yok: