24 Ağustos 2012 Cuma

Karabükspor ve Videoton, gidişat iyi değil !





Aslında hala Karabükspor maçında yapılan Vittek-Barış Özbek değişikliğinin şokunu yaşıyorum.. O nasıl bir değişiklikti ? Bir maçın rakibe bu kadar bariz hediye edildiği başka bir taktik müdahale ben hatırlamıyorum..

Böyle bir değişikliği 2010-2011 sezonunda Sivasspor-Fenerbahçe veya Eskişehirspor-Fenerbahçe maçlarında Sivas veya Eskişehir yapmış olsa, TFF bile şike sahaya yansımış diyebilirdi, o derece bariz bir şekilde maçı rakibe veren bir değişiklik...

Ha denilebilir Vittek kötü oynuyordu, ki bence gayet güzel oynuyordu... Yapması gerekenleri akıllı bir şekilde yapıyordu, pivot santrafor olarak topu indiriyor, oyunu rakip sahaya yıkıyor, indirdiği topları kanatlara yayarak atağı şekillendiriyor, iki tane stoperle boğuşuyordu ve hatta defansa yardıma da geliyordu.. Tabi gollük pasları alamadığı için yeterince pozisyona giremedi, bu yüzden de taraftarlarca beğenilmemiş olabilir, ve geçen sezon Burak'ın hırslı, deparlı ve bol gollü performansından sonra tatmin edici bulunmamış olabilir, ama gazetelerde ve forumlarda yazılan isteksiz ve etkisiz yorumlarını da haketmedi..

İşin doğrusu, Karabükspor veya Videoton maçlarını kazanmak için Vittek ve mevcut Vittek performansı gayet yeterli, yeterli de olmalı zaten, hiç transfer mazeretlerine girmeye gerek yok. Eğer Karabükspor'u yenmek için Vittek yeterli olmuyorsa, Karabükspor'u ligde 3-4 takım dışında hiç kimse yenemez demektir.  Karabükspor maçının gitmesinin sebebi Vittek'in kötü oyunu veya oyundan çıkması değil, yerine bir başka hücum oyuncusunun girmemesiydi.. Vittek'in çıkışına kadar Vittekle ilgilenen iki stoper bir anda işsiz güçsüz kaldılar, ve orta sahaya kadar çıktılar, maçın döndüğü nokta işte bu andır.. Trabzonspor'da kendi sahasına kapanmış oldu..

Karabükspor maçında Vittek'i de oyundan çıkartıp 11 kişi defans mücadelesine geçen Trabzonspor teknik yönetimi için belki de deplasmanda alınan bir puan başarıydı, bilemiyoruz.. Hedefi ilk 10 içerisinde olmak isteyen bir takımmış gibi, son 30 dakika 11 kişi defans yapmak düşüncesini nasıl açıklamam gerekir bilemiyorum.. Açıklayamıyorum çünkü, artık küme düşmeye oynayan takımlar bile böyle bir defans anlayışı sergilemiyorlar.. Ziya Doğan döneminde bile Trabzonspor bu derece defansif bir taktik anlayışa sahip olmamıştı..

Karabükspor için ise bilinçsizce kapanan rakibi karşısında maçı çevirmek zor olmadı, göstere göstere geldiler, ve gollerini de attılar...



Dün izlediğimiz Videoton maçında ise benzer bir durum vardı, ama bu sefer roller biraz değişikti.. Karabükspor maçında son 30 dakika kapanan Trabzonspor yerine, bu sefer kapanan Videoton takımıydı, üstelik 90 dakika. Kapanan Videoton karşısında ise aşırı tedbirli ve sanki kendisinden daha güçlü bir takımla oynuyormuş gibi çıkan ve saldırmayan bir Trabzonspor olunca, maçın 0-0 bitmesi kaçınılmaz oldu. Maç sabaha kadar oynansa gol olmazdı. Benim maçı izlediğim kafede benim gol atma ihtimalim, Halil'in gol atma ihtimalinden faha fazlaydı.. 

Trabzonspor gibi bir takım gol planı olarak sadece bireysel becerilere güvenip maça çıkmış gibiydi adeta, inanılır gibi değil. Burak'ın gidişinden sonra, acaba takım oyunu oynar mıyız diye heveslenen taraftarın hevesi kursağında kaldı. Karabükspor maçında Vittek'e isteksiz etkisiz diyenler Halil için de benzer şeyleri diyebilirler belki ama Türkiye ligi için ve Videoton gibi takımlar için fazlasıyla yeterli olan bu iki forvetin neden hiç pozisyona girememiş olduklarını da bir düşünmek gerekir ? Maçı ne kadar rakip ceza sahası içine yıkabildi Trabzonspor ? Ne kadar orta, ne kadar ara pas, ne kadar ver kaçlarla ceza sahasına girilebildi ?  Bunları sorgulamak gerekir..

Dakikalar 75 gibiydi sanırım Giray sakatlanıp çıkmak istediğini işaret ediyor.. Şenol Güneş aklına gelen ilk değişiklik olan Mustafa Yumlu'yu oyuna alıyor. Ne var bunda denilebilir, ama inanın dün sahaya Mustafa Yumlu yerine ben girsem maç için hiç birşey farklı olmayacaktı.. Videoton zaten ortasahayı 1-2 sefer zorlayarak geçiyor, iki tane çakılı stopere ne gerek var, alternatif bir B planı ile maçı çevirmeyi düşünmek çok mu zor..

Bakın Giray sakatlandığında, örneğin Vittek oyuna girse, Zokora stopere çekilse (Giray tek başına bile yetebilir zayıf Videoton atakları için) oyun iyice rakip sahaya yıkılmış olmaz mıydı ? Son 15 dakikada maç kopartılamaz mıydı ? Son 15 dakika biraz risk alınamayacaksa ne zaman alınacak ? 

Bu söylediğim çok mu ütopik bilmiyorum ama, Mustafa oyuna girdikten sonra yaşanan bir pozisyonu anlatıyım size.. Dakikalar 80 felan, Videoton'un tüm oyuncuları kendi sahalarında son on dakikayı da gol yemeden bitirmenin derdinde, bizim sahada ise tam 4 Trabzonspor'lu.. Mustafa topu Giray'a veriyor, o da yanındaki Zokora'ya.. Bu sırada en yakın rakip 30 metre mesafede.. Bu şekilde bu maç kazanılabilir mi ? Kendi sahanız içinde üç oyuncumuz paslaşıyor, sanki skor Trabzonspor için yeterli.. Videoton 0-0'a razı, Trabzonspor ondan daha razı. Oysa Videoton'un gücü belli, küçümsemeye gerek yok evet ama bu turun da ilk maçta kopartılması gerekir, ikinci maça da formalite olsun diye gidilir..

Evet takıma stoper ve forvet transferi gerekiyor ama hem Karabük maçı hem de Videoton maçı mevcut forvetlerle çok rahat alınabilirdi, eğer biraz cesur olunabilse, biraz akıllı olunabilse.. Forvet ihtiyacı yok demiyorum, evet var, ama Karabük ve Videoton maçları için forvetler yetersiz demenin bir anlamı yok. Adamlar pozisyona bile giremedi. Siz forvete top taşıyamazsanız, forvette kimin olduğunun ne önemi var.. Ha Burak gibi bir forvetiniz olur topu ona doğru uzun atarsınız o bir şekilde gol atar, orası ayrı, ama normal şartlarda bir santrafordan gol bekliyorsanız, onu biraz beslemeniz gerekir.. Sorunu transfer lazım diye düşünürseniz, çözümü de yanlış yerlerde ararsınız.. Şu anda Trabzonspor'un acil ihtiyacı, forvet transferinden çok oyun şablonunu tekrar gözden geçirmek...

Şenol Hoca'nın kafasında neler var bilemiyorum ama, yanında arada "hocam napıyoruz" diyecek bir Ünal Hoca'ya ihtiyacı var gibi, çünkü geçen sezon böyle bariz taktik hatalarını görmüyorduk.. Benim aklıma Ünal Hoca'nın gidişinden başka açıklama gelmiyor..





1 yorum:

Dumanovsky dedi ki...

Muratanoviç özellikle Vittek konusunda yorumlarına katılmamak elde değil.Bir de Marek Sapara gerçeği var bu adam nasıl tartışırlar takasta düşünürler futbol mantığım almıyor.gerçi şu anda yanlış yerde oynuyor ya forvet arkası Saparanın ön libero oynamasın Ziya Doğan'ın Marcelinho'yu sol açık oynatmasından farkı yoktur :(