11 Ocak 2011 Salı

Zorlu Kupa Virajı sonucu : Yedekler yetersiz..

Konya Torku Şekerspor 1 Trabzonspor 3



İlk yarı boyunca keyifle izlediğimiz Trabzonspor’dan çok farklı bir Trabzonspor izledik bugün Konya Torku Şekerspor karşısında.. Neydi alışık olduğumuz ve keyifle izlediğimiz Trabzonspor.. Bol paslı, tempolu ve prese dayalı bir şekilde, ayağa oynayarak oyunu domine eden bir Trabzonspor’du.. Bu oyunun sahadaki liderleri Colman-Selçuk olmayınca ise karşımıza uzun paslar yapan ve kanatlardan bindirmeye çalışan bir Trabzonspor çıktı..


Muhtemelen ilk yarıdaki 17 maçta yapılan uzun pasların toplamından daha fazla uzun pası bu maçta gördük. Bu noktada Tolga’ya ayrı bir parantez açmak istiyorum, bir kalecinin görevi sadece top kurtarmak değil aynı zamanda kurtardığı topu düzgün bir şekilde oyuna sokmak olduğunu Tolga’ya birinin anlatması lazım. Degaj adı altında, eline geçen topları taaa rakip kalenin oraya bilinçsizce göndermek, en yalın haliyle gereksiz top kaybı yapmaktır..

Takımın çehresinin bir anda bu kadar değişmesi, Colman-Selçuk ikilisinin takım için önemini bir kez daha göstermiş oldu.. Bunun da ötesinde, Ceyhun, Sezer ve Barış’ın Colman ve Selçuk’a alternatif olamayacaklarını da gördük.. Ne Sezer’in, ne Barış’ın ne de Ceyhun’un takımın pas trafiğine şekil verebildiğini gördük ki, şu anda Trabzonspor için en büyük handikap bu durum.. Yani Colman ve Selçuk’un alternatifinin olmayışları..

Tabi burda Konya Torku Şekerspor’un da hakkını yememek lazım.. Çok iyi futbol oynadılar, Beşiktaş karşısında da iyi oynamışlardı.. Bugün, oyunun birçok bölümünde Trabzonspor’dan daha iyiydiler diyebiliriz.. Bugün STSL’de dahi birçok takım böyle oynayamıyor, adamlar bildiğiniz modern futbol oynuyorlar.. Hızlı ve ayağa bol paslı bir oyun oynamaya çalışıyorlar.. Hücum yaparken geniş alan kullanırken, defans yaparken de alan daraltmaya çalıştıklarını görüyoruz.. Defansı önde kurmak, presi ilerde başlatmak ve oyunun yönünü aniden değiştirmek gibi (Shuster’i de etkileyen) organizasyonlar gördük.. Bunları bu derece bilinçli bir şekilde yapan bir takımın 2. ligde olması şaşırtıcı, seneye Bank Asya’da görebiliriz Konya Torku Şekerspor’u.. Cafercan ise Süper Lig standartlarında bir oyuncu olduğunu gösterdi ayrıca..

Trabzonspor’un bireysel performanslarına gelirsek, maçın en iyisi Burak’tan başlamak istiyorum.. Muhtemelen Yattara’ya atmadığı paslardan dolayı takımda en çok kulağı çınlayan oyuncusu olmuştur, ama bir gol, bir asist, bir direkten dönen topla ve birçok pozisyonun içinde olması açısından maçı en çok yaşayan oyuncuydu benim gözümde.. Yattara’ya atılmayan pasların üzerinde çok durulmaması lazım, bugün bu maç Trabzon’da oynanmış olsaydı muhtemelen Burak'ı demoralize etmekten başka bir işe yaramayacak ciddi protestolar alacaktı Burak.. Ama taraftarın da Burak’ın oyun stilinin bu olduğunu anlaması gerekir.. Bugün işler iyi giderken ve Burak bu kadar iyi oynarken bu tepkiler geliyorsa, yarın işler kötü giderken vay Burak’ın haline.. Bugün bence maçın adamıydı..

Yattara’ya gelirsek, her ne kadar çok eleştirilsede ben her zaman oynamak istediğine ve samimiyetine inanmışımdır Yattara’nın.. Yattara için istikrarsız denir ama yaşadığı sakatlıklar hep ya darbe sakatlığı ya da kötü zemin sakatlıklarıydı, yani yapabileceği birşey yoktu.. Sağlıklı olduğu zaman ise ne kadar istekli olduğunu gördük bugün.. Bu maçta bile, üst seviyede konsantrasyonla defansa da yardımcı olarak ve sürekli oyunun içinde olarak ne kadar oynamak istediğini ve oynarsa faydalı olabileceğini göstermiş oldu.. Attığı gol ise kalitesine yakışan cinstendi.. Yattara için, M.Çakır ve Brozek kardeşlerden sonra takımın bir diğer yeni transferi diyebiliriz..

M.Çakır demişken.. sanırım topa bir kez dokundu ve Trabzonspor’a şampiyonluk yarışında ne kadar faydalı olabileceğini gösterdi.. Tek dokunuşla.. İşte doğru transfer..

Yeni transfer demişken.. Glowacki’yi de bir başka yeni transfer olarak değerlendirmekte fayda var.. Bugün takımın tek yabancısı olan Glowacki, ikinci yarı defansın önemli bir oyuncusu olacak sakatlık yaşamazsa..

Engin, Umut ve Giray standartlarını koruyan isimlerdi.. Özellikle Engin ilk golde verdiği pasta, forvet arkası pozisyon için alternatif olabileceğini gösterdi.. Tolga, Ferhat, Sezer, Barış, Tayfun ve Ceyhun ise verilen şansı iyi kullanamayan oyunculardı.. Özellikle Sezer ve Ferhat sanırım bu seviyeyi kaldıramayacak ve seneye kadroda göremeyebiliriz..

Son söz olarak, bu maçta olmayan Brozek kardeşler, Jaja, Colman, Alanzinho, Selçuk ve Egemen gibi as oyuncuları düşününce, Şenol Hoca'ya kadro kurmak konusunda kolay gelsin diyorum..

Hiç yorum yok: