29 Ocak 2011 Cumartesi

Satranç Beraberliği, Karabükspor 0 Kayserispor 0




Satranç oynayanlar bilir bazen çok sıkıcı beraberlikler olabiliyor satrançta. Hele oynayanlar birbirleriyle aynı seviyede oldukları zaman oyun kendi kendine beraberliğe gider.. Bir taraf hücum yapar diğeri hemen tedbirini alır, sonra oyun sıkışır karşılıklı taşlar değiştirilir.. Önce atlar verilir karşılıklı olarak sonra da filler, kaleler, vezirler diye devam eder. İki takımın da hamleleri birer birer tükenir ve bir bakmışsınız iki tarafında birer şah ve bir at veya fili kalmıştır.. Mat şansı kalmamıştır ve oyun berabere biter.. Bir tarafın iyi oynayıp diğerinin iyi savunma yaptığı beraberlik değil anlattığım, iki tarafın da denk bir şekilde hücum edip savunma yaptığı beraberlik bahsettiğim.. Genelde güzel oyun olur bu tip beraberlikler, ben severim..
Futbolda da bazen satranç gibi maçlar olur.. Ve bazen de bu satranç beraberlikleri gibi beraberlikler olur.. Karabükspor Kayserispor beraberliği de böyle bir maçtı diyebiliriz.. İki taraf için de üstün oynadı diyemeyiz.. İki tarafta biraz hücum yapmaya çalıştı, biraz defans..

Kayserispor önce bol paslı oyunlarıyla ileri gitmeye çalıştı, Karabük sert ve presli savunmasıyla bunu engelledi.. Daha sonra, özellikle ikinci yarı uzun toplarla Kujovic’e ulaşmaya çalıştılar, o da Karabük defansında eridi.. Ambrabat ve M.Eren ile kanatlardan gitmeye çalıştılar, kanat değiştirdiler ama Karabük hücumcuları beklerine yaklaşarak ve yine sert savunmayla tedbirini aldı..

Öte yandan, Karabükspor da Emenike’nin yokluğunda Angelov’a atılan uzun toplarla ve hızlı adamlarıyla Kayseri kalesine gitmeye çalıştı.. Bunun karşısında da sert Kayseri ortasahası ve defansı ile karşılaştılar… Uzaktan şutlar denediler kaleci Volkan’a takıldılar..

Sonuçta kısır bir satranç maçı gibi bir maç oldu ve 0-0 bitti.. Çok ciddi gol pozisyonlarından bahsedemeyiz, ya da bir takım için çok daha baskın oynadı da diyemeyiz.. Kısır, bir birlerinin hamlelerine cevap vererek geçen bir maç olarak değerlendirebiliriz.. Her iki takım da kendi artılarını ortaya koymaya çalıştılar ama birbirlerini iyi çalıştıkları için etkili olamadılar..

Kayserispor’un bol paslı oyununa karşı Karabükspor’un süratli oyunu berabere kaldı da diyebiliriz.. Oyun yapıları itibariyle Kayseri’nin daha çok adamla geldiğini, Karabük’ün ise daha hızlı ve uzun toplarla geldiğini söyleyebiliriz en fazla..

Son olarak Kayserispor’a biraz değinmek istiyorum.. Ben biraz Trabzonspor’un üç yıl önceki haline benzettim.. Ersun Yanal’ın ilk geldiği zamanlarda bol pas yaparak oynamaya çalışan Trabzonspor gibi.. Bugün makine gibi işleyen Colman-Selçuk ikilisinin temelleri 3 yıl öncesine dayanır.. Aynı şekilde tempolu ve yardımlaşmalı oyunun da temelleri o zaman atılmıştı.. Kayserispor bugün henüz istedikleri gibi oynayamıyor belki ama tıpkı 3 yıl öncesinin Trabzonspor’unun yaptığı gibi bu oyunu oynamaya çalışıyorlar.. Bu oyun zamanla daha oturacak ve belki seneye ya da ondan sonraki yıl şampiyonluğu ciddi anlamda zorlayacaklardır..

Süleyman Hurma’da benzer şeyler söylemişti geçenlerde, 1-2 yıl içinde şampiyonluk gelebilir diye, bu laf boşa söylenmiş bir laf değil.. Kayserispor şampiyonluk getirecek bir oyun oynamaya çalışıyor.. Oynuyorlar demiyorum, o yolda gidiyorlar diyorum ve seneye bu sistem iyice oturmuş olacaktır..

Kayserispor kadrosuna da değinmeden olmaz.. Kadro kaliteleri son 5-6 yıldır şampiyon olan kadrolardan aşağı kalır değil, hatta geçen yıl şampiyon olan Bursaspor kadrosundan bile iyi diyebilirim.. Ambrabat ve Ziani bugün bile nasıl Kayseri’ye geldiğini anlamadığım oyuncular, getirenlere (Süleyman Hurma) helal olsun diyorum.. Ziani bu maçta biraz tutuktu ama zamanla açılacaktır, Ambrabat ise daha ilk maçlardan çok ses getireceğini gösterdi.. Kujoviç de Ziani gibi biraz tutuk gözüktü ama Makukula’dan sonra pivot santrafor açığını kapatacak forvet olduğunu belli. Selim Teber'in, Türkiye’de büyük takımlarda onun mevkisinde oynayan Ayhan Akman, Mustafa Sarp, Selçuk Şahin, M.Aurelio, H.Cimşir gibi oyunculardan 3-4 gömlek yukarda olduğu bariz gözüküyor.. Serdar Kesimal’ı parayla alabileceğini bilse Beşiktaş eminim çok para verir Ersan'în yokluğunda ama Kayseri’nin onu parayla satma niyeti yok gibi.. Hasan Ali Kaldırım, Ömer Şişmanoğlu, Furkan, M. Eren, Amasihvili ve bugün oynamayan Cangele, Troisi, Eren, Zalayeta gibi oyuncuları da düşününce önümüzdeki yıl için bile şampiyonluk neden olmasın diye düşünmüyor değil insan.. Şota’yı da küçük Van Gaal olarak bir kenara yazmakta fayda var… Bu Kayseri’yi takipe devam…

Hiç yorum yok: