27 Eylül 2010 Pazartesi

4 maçta 7. puan kaybı, Kayserispor-Trabzonspor 0-0

Bu maç eski dostların buluşmasını görmek açısından çok güzeldi. Şota’nın Trabzonspor taraftarlarının gönlündeki yeri ayrıdır hep. Tribünde Arçil yanında Ogün, Trabzonspor kulübesinde Ünal ve Şenol Güneş. Bu ekip akşam bir araya gelip bir yemek yemedilerse çok yanlış yaparlar, yok yemişlersede eminim çok güzel geçmiştir (o muhabbeti dinlemek için neler verilmezdi) eski anılar yadedilmiştir. Trabzonspor’u 96’da şampiyonluğa taşımış ekip demeyi çok isterdik ama malesef olmamıştı, Futbol’un nankörlüğü diyelim o konuya fazla girmeyelim.



Maça gelirsek.. Şenol Güneş geldiğinden beri nadir izlediğimiz “sıkıcı” maçlardan biri oldu. İki takımda iyi defans yaptılar diyebiliriz. Mücadele üst düzeydeydi, bu da çok faule ve düşen tempoya neden oldu. Tempo düşünce, üstüne bir de takımlar defans ciddiyetlerini bozmayınca nerdeyse pozisyonsuz maç geçti diyebiliriz. Maç 0-0 biteceği belli gibiydi, kazara gol atan olsa 1-0 biterdi ama yine de maç açılmazdı. Aslında Kayserispor 1-0 kazanmış olabilirdi, golleri gayet nizamiydi. Trabzonspor için şanslı gün.

Şenol Güneş, Antalyaspor maçından itibaren aynı sistemle oynatıyor takımı. Ortada sadece Colman-Selçuk, yanlarda Yattara-Umut (dün Burak ve Engin vardı), ilerde Teo arkasında Jaja (dün Alanzinho vardı). Hatta geçen haftaki yazımızda zorluk derecesi yüksek maçlarda Ceyhun’u oynatacaktır diğer maçlarda bu sistemi bozmayacaktır demiştik, o yüzden Kayserispor maçında Colman-Selçuk ikilisinin yanında Ceyhun’u bekliyorduk ama Şenol Güneş bizi şaşırtmaya devam etti ve cesur sisteminden ödün vermedi. Sonuçta maç beraber bitmiş de olsa bu hücum gücü yüksek kadronun pozisyon vermediğini görüyoruz, bu iyi bir işaret Trabzonspor için.

Dünkü kadronun Şenol Güneş açısından mesajı şu idi; “Trabzonspor hücum ağırlıklı oynamayı öğrenecek, oyuna hükmedecek. Ayrıca takım rotasyona da alışacak, her oyuncu oynamaya hazır olacak. Bunları öğrenirken de biraz puan kaynı olacak mecburen”

Puan kaybı konusu önemli çünkü bu sistemi oynatmaya başladığı Antalyaspor maçından beri 4 maçta sadece bir galibiyet alabildi (6-1’lik Sivasspor maçı) ve toplam 4 maçta 7 puan kaybetti. Bu yedi puan kayıp, bu sistemin oturmasının bedeli. Bu bedel ödenmeden bu sistem oturmaz bunu anlamak lazım.

Burda sistemin oturma süreci önemli tabi. Puan kayıpları devam ederse takım içi motivasyon çok bozulur, bu sefer işler sarpa sarar. Ama alınacak galibiyetler tekrar bir hava oluşturur ve takım açıldıkça açılır. Dün Kayserispor’un golünün verilmemesi, Trabzonspor için 1 puandan çok daha önemliydi bu açıdan. Eğer dün kaybetseydi Trabzonspor sistem daha fazla sorgulanacaktı.


Ben bu puan kayıplarını, fırtına öncesi sessizliğe benzetiyorum daha çok. Geçen yılın başında Bayern Munich’in puan kayıpları gibi. Van Gaal sistemini oturtana kadar ciddi kayıplar yaşanmış, istifası konuşulmaya başlanmıştı. (benzer durum Az Akmaar’ın başındayken de olmuştu) Sonra sisteminde ısrar edince ve yönetimde arkasında durunca, sistem zamanla oturdu ve seri galibiyetler başladı. Sonuç, lig şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi finali. (Az Akmaar’da 30 yıl aradan sonra gelen şampiyonluk)

Bu anlamda önümüzdeki Beşiktaş maçı çok önemli Trabzonspor için. Eğer aynı kadroyla çıkarsa ve galibiyet gelirse Trabzonspor çok iyi bir çıkışa geçebilir. Yok kadrodan taviz verilirse veya puan kaybı gelirse Trabzonspor çok yar alır ve yarıştan uzaklaşır. Trabzonspor ligin seyri ve hedefleri açısından çok kritik bir maç oynayacak haftaya.

Kayserispor’da ise Şota çok iyi işler yapacak belli. Muhtemelen 2-3 yıl takımın başında kalacak (Kayserispor yönetiminin Ertuğrul Sağlam ve Tolunay Kafkas'ın arkasında durmuş olması Şota'ya bu güveni veriyordur) ve ses getirecek başarılar alacaktır, bunu hep beraber izeleyeceğiz. O koltukta sırf zamanında iyi topçu olduğu için oturmuyor (Rıza Çalımbay, Tolunay Kafkas, Bülent Korkmaz, Hakan Kutlu), bu işi bildiği için oturuyor. Geçen yılki Kayserispor'la bu yılki Kayserispor arasındaki fark ortada. Zaleyeta yerine Makukula olması Kayserispor'u bir üst sınıfa sokabilirdi, Makukula'yı al(a)mayan Trabzonspor ve Kayserispor çok hayıflanacak gibi bu yıl.

Şota’nın başarılı olmasından da bir Trabzonspor’lu olarak da her zaman gurur duyarım, bunu da söyliyim.

Bir de şu notu da düşelim. Kayserispor’un stadı çok güzel. Milyarlarca doların döndüğü bu sektöre Trabzonspor’un, Bursaspor’un, Karabükspor’un, Bucaspor’un stadları gibi stadlar yakışmıyor. Küçük de olsa, modern stadlar yapılması şart, böyle bir politika başlayıp önümüzdeki on yılda stadların yenilenmesi projesi başlayabilir. (Alın siyasi partilere seçim propagandası.) Kayserispor’un stadını kıskandım ne yalan söyliyim, ve Türkiye’deki tüm stadlar bu standartta olmalı.. O zaman hem daha çok seyirci maça gider, hem ligin değeri artar. Tüm stadlar böyle olsa Avrupa’da bile televizyonlarda gösterilir maçlarımız. Eurosport’tan, Karabük’ün o şantiye halindeki stadını göstermesini bekleyecek halimiz yok herhalde. Bu stad işi lige sınıf atlatacaktır.

Hiç yorum yok: